HERKOLUBUS YA DA KIZIL GEZEGEN
V.M. Rabolú
“Bu kitabı, bir yatağa bağlanmış olduğum halde, ayağa kalkamadan, doğrulup oturamadan, büyük bir özveriyle kaleme aldım; ancak, İnsanlığı, yaklaşmakta olan felaket hakkında uyarma gereğini duyarak, büyük bir çaba sarfettim.”
“Herkolubus ya da Kızıl Gezegen, Jüpiter’den 5 veya 6 kat daha büyük, kocaman bir dev, onu durdurabilecek veya rotasından saptırabilecek hiçbir şey yok.”
“Felaket daha başlamamışken bilimadamları ve bütün dünya panik içinde olmasına rağmen hiçbirinde Allah korkusu yok. Kendilerini hayatın efendisi ve sahibi görüyorlar, güçlü olduklarını sanıyorlar. Ama bizi, yaptıklarımıza göre yargılayan İlahi Adaletin varlığını anlayacaklar.”
“Denizin derinliklerinde boylu boyunca açılmış çatlaklardan sızan sular, Yerküre’nin ateşiyle şimdiden temas halinde. Bu yarıkların, bilimadamlarının ve kendilerini güç sahibi gören iktidarların gezegene ve İnsanlığa karşı işledikleri ve hala işlemeye devam ettikleri vahşetin sonuçlarını hesaba katmaksızın gerçekleştirdikleri nükleer denemelerden kaynaklandığı kesindir.”
“Yerküre’nin ateşi, suyla temas etmeye başladı ve işte Amerikalı Beylerin, “El Niño Fenomeni” olarak adlandırdıkları kasırgalar meydana geliyor. Bu “El Niño” değil, okyanusun dibinde yayılmakta olan suyun Yerküre’nin ateşiyle temasıdır. Çatlakların büyüklüğüne göre, deniz ve kıta depremleri, denizde ve dünyada korkunç olaylar meydana gelecek ve yerle bir olmamış kıyı kenti kalmayacak. Yerkabuğu okyanusa gömülmeye başlayacak, çünkü, yapılan deneyler yüzünden Yerküre’nin ekseni yerinden oynadı.”
“Dünya dışı varlıklarla birçok kez karşılaştım. Bilinçli olarak Astral Bedenimle seyahat ederek Venüs’e, Mars’a gittim. Bu harika canlıların, ifade edecek söz bulamadığım bilgeliğine, kültürlerine ve melekler gibi sürdükleri yaşama tanıklık edebilirim.”
“Bütün uzay gemileri güneş enerjisiyle hareket eder. Burada bulunmayan, kurşun ya da başka hiçbir şey geçirmeyen bir maddeden üretilirler. Tek parçadan oluşurlar. Kaynakla, yapıştırıcıyla ya da perçinle birleştirilmiş hiçbir tarafları yoktur ve düğmelerle çalıştırılırlar.”
“Her insan, içinde Ruh, Buddhata veya Öz olarak adlandırılan İlahi kıvılcımı taşır. İlahi Kıvılcım, farklı isimlerle anılmaktadır. Aslında bu; benim sizlere öğretmeye çabaladığım gibi, bizi harekete geçiren ve ruhani bir görevi gerçekleştirebilmemiz için bize güç veren bir İlahi Kıvılcım’dır. Bu Öz veya Ruh içimizdeki tüm kötülükler, kusurlar veya içsel olarak “Ego” diye adlandırılan psikolojik benlerin içinde kısılıp kalmıştır. Bunlar Öz’ün özgürce ortaya çıkmasına izin vermez, çünkü, insanı ve haykırışlarını boyunduruk altına alırlar.”
“Bu çalışmada size Ego’nun ölümü ile, Bilimsel Arılık’a ulaşacağınızı ve İnsanlığı sevmeyi öğreneceğinizi anlatmaya çalışıyorum. Kusurlarından kurtulmak için çaba sarfetmeyen bir insan, asla Arılık’a ulaşamaz ve hiçbir zaman başkalarını sevemez, çünkü kendisini sevmez.”
“Bu, ağırlığın ve mesafenin bulunmadığı ve Astral Beden’in ait olduğu Astral Seviye veya Beşinci Boyut’tur. Astral Seviye’de bulunan bu beden fiziksel bedenin tıpatıp aynısıdır. Fakat, fiziksel bedenden daha enerjik olduğu için düşünce gibi, büyük bir hızla hareket ederek Evren’den istediği herşeyi araştırma kabiliyetine sahiptir.”
“Mantram; sihirli bir sözcüktür. Tamamen bilinçli olarak, fiziksel bedenden çıkmamızı ve ona geri dönmemizi sağlar.”
“Değerli okur: Ciddi olarak çalışmanız gerektiğini anlamanız için çok açık konuşuyorum. Çünkü, çalışan tehlikeden kurtulur. Bunu kuramlar üretmeniz ya da tartışmaya açmanız için değil, sizlere bu kitapta anlattığım gerçek öğretiyi denemeniz için söylüyorum. Çünkü sığınacak başka bir yer kalmadı.”
Içindekiler
- Sunuş
- Herkolubus ya da Kizil Gezegen
- Nükleer Denemeler ve Okyanus
- Dünya Dişi Varliklar
- Ölüm
- Astral Açilim
- Son Not
|
Τεχνικά χαρακτηριστικά
- Σελίδες 64
- Μέγεθος 12,5 × 18 εκ
- Ράχη δετή
- Βιβλιοδεσία με πλαστικοποιημένο εξώφυλλο
- Τιμή πώλησης 7,00 €
|